İslam’da Anahtar Kelimeler
Günümüz de İslam’ın anlaşılamamasın da en temel hata. Kelimelerin uygun şekilde tercüme edilmemesidir. İslam’la alakalı her şey dilimize Arapçadan geldiği için tercüme edilmeleri gerekmektedir. Tercüme de tercümanın o kelimeden ne anladığı ile alakalıdır…
Bizler Türkçe' de Allah ve Rab kelimelerini birleştirip adına Tanrı, Nebi ve Resül kelimelerini birleştirerekte adına Peygamber demişiz. Oysa İslam literatüründe (basılı kaynakların tümünde!) Tanrı ve Peygamber kelimeleri yoktur.
Özellikle dört kelime vardır ki çok önemlidir. Rab, Allah, Resul, Nebi;
Çeviriyi yapan iyi niyetli dahi olsa bu kelimeleri içermeyen ya da eş anlamlılarını içerdiğini söyleyen kaynaklar kesinlikle doğru! kaynaklar değildir. Bu tarz kaynakların içinde ki bilgiler mümkünse süzülerek alınmalıdır.
Allah: Allah (dil kurallarında ki) özel isimdir ve yerine başka bir kelime kullanılamaz. Tıpkı Ali, Ayşe gibi… Zata ait bir tanımlama içerir. İslam adı altında anlatılan tüm özellikleri ve dahası sonsuz sınırsız tüm özellikleri içinde barındıran demektir. (Barındıran şey, nesne, obje, şahıs vs gibi tanımlama içermez.) Tıpkı “La ilahe illa Allah” ta ki gibi “İlahlık yoktur. Yalnız Allah”. Bu kelimenin yarine Tanrı ya da ulu-manitu ya da başka bir kelime kullanılamaz. Ya da İngilizcesi God, Türkçesi Tanrı, Arapçası Allah diye de bir şey yoktur. Benim ismin Burak hangi dilde söylerseniz Burak Burak’tır… Ayrıca Allah içinde yaşadığımız, farkında olduğumuz ya da olmadığımız sistemin, düzenin adıdır. Allah ismi yol tabelası gibidir. Tabelaya bakılarak oraya gidilmiş sayılmaz. O yüzden Allah denilirken “ismi Allah olan” gibi düşünerek Allah demek gerekir.
Hz. Muhammed' e sorarlar Allah nedir? diye kendisi cevaben "Allah ihlas süresinde( Kul Hû vALLAHu AHAD ) açıklandığı gibidir." der.
Bazı kişiler vardır ki Allah dediklerin de kendi derunlarında yarattıkları bir puta(tanrıya) seslenirler. Bazı kişiler de vardır ki değişik isimlerle Allah'a seslenirler…
Rab: İsmi Allah olandan yansıyan her bir ya da birkaç özelliğin(ismin) toplamına denir. Mesela insan 99 ismin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Birim adı altında gördüğümüz her şey Rab’ dır. Buna rağmen Rab’ler diye bir kelime kullanılamaz. Çünkü her birim(yaradılmış) tektir. Aynısından bir tane daha yoktur. Hal böyle iken Rab (dil kurallarında ki) özel isim hükmündedir.
Rab aynada ki yansıma gibidir. Aynaya baktığımızda üç boyutlu nesnenin, bir kısmının iki boyutlu yansımasını görürüz. Bu iki boyutlu yansıma gerçeğin hepsini göstermesede gerçek hakkında ip uçu verir.
Resül: İsmi Allah olanın sistemini, kurallarını okuyarak(ikra) okuyamayanları tehlikelerden haberdar eden ve bu tehlikelerden nasıl korunacaklarını anlatan kişidir ve bu mertebe Hz. Muhammed ile son bulmuştur. Sebebi ise Her gelen resül Allah sistemi hakkında dönemine uygun, kapasitesi kadar birkaç şey aktarmıştır. Tüm resüllerin söylediklerini hatırlatıcı ve üzerine “B sırrı” denilen bir ilimle beraber Hz. Muhammed Allah sistemi hakkında açıklanması gereken tüm her şeyi söylemiş ve dini (Mâliki yevmiddîn) tamamlamıştır.
Nebi: Nebiler ise resüllerin ya da hepsini kapması sebebi ile Hz. Muhammed’in sınırlarını! Çizdiği sistem hakkında bazı açıklamalarda bulunan kişilerdir ve İnsanlık var olduğu sürece nebiler de olmaya devam edeceklerdir.
Genel olarak kaynaklarda özellikle Kuran-ı Kerim tercümelerinde Nebi ve Resul kelimeleri birleştirilerek Peygamber adı altında toplanmıştır. Oysa Arap dilinde böyle bir kelime yoktur. Kuran-ı Kerim i Arapça dinlerken hiç peygamber diye bir kelime duyan var mı? Peygamber kelimesi dilimize Farsçadan geçmiştir ve haberci demektir. Tıpkı bir postacı ya da hoparlör gibi bir yerden bir yere içinde ne olduğunu bilmeden, umursamadan o bilgiyi! taşıyan kişi demektir. Buda Nebilik ya da Resullükle anlatılmak istenenle aynı değildir.
Kaynak seçimlerinizde yukarıda ki dört kelimelerin uygun kullanıldığına emin olun. Eğer uygun kullanılmıyorsa şüphe ile yaklaşıp mümkünse bilgileri süzerek alın…
Allah hazmı ile kolaylaştırsın. Hayırlı ise kullanılmasını sağlasın. Âmin.
26.03.2010 Cuma İstanbul