Bilinçli ya da bilinçsiz her türlü hareketimizi kontrolü altında tutan düşünceler...
Acaba, düşünme adını verdimiz eyleme ne kadar hâkimiz. Düşüncelerimizi ne kadar kontrol edebiliyoruz?
Kontrol etmekten başlayalım isterseniz. Kontrol etmek, hâkimiyeti altında tutmak, üzerinde hüküm sahibi olmak, yönetmek... Kontrol etmeyi buna benzer başka kelime ya da cümlerle tanımlayabiliriz.
Hayatımızda az yada çok nelere hükmediyoruz! Arabamıza, evcil hayvanımıza, belli bir yaşın altındaki çocuklarımıza, kullandımız aletlere... Ama tabi bunların hepsine düşüncelerimizin el verdiği kadar hükmediyoruz...
Eğer düşünce adını verdimiz bu eylem bizim her türlü hareketimizi kontrol ediyorsa ve bu eylemide biz kendimiz ürettiğimizi söylüyorsak. Demek ki biz düşüncelerimize hükmedebiliyoruz! Yani, onu üretiyoruz! İşliyoruz ve fiil olarak hayata geçiyoruz ya da geçirmiyoruz (hayata geçirip geçirmeme kısmınıda yine düşüncelerimiz kontrol ediyor...).
Düşünce denilen eylem hükmümüz altındadır demek! Eğer istersek bu eylemi hiç yapmayız demektir. Yani istersek hiç düşenmeden de durabiliriz demektir. Nasıl arabamızı istemediğimiz zaman kullanmıyorsak. Düşünmeyebiliriz de!
Acaba dünya üzerinde hiç düşünmeden durabilen bir insan (canlı), cansız mevcut mu?
Dünya üzerinde böyle bir canlı yok!!! (bilinen)
Demek ki düşünce, bizim ürettimiz bir eylem değil. Çünkü üzerinde söz sahibi değiliz. Hükmedemiyoruz. Hükmedemedimiz eylemide kontrol ediyoruz diyemeyiz.
Düşünce eyleminin üretme kısmını değil ama işleme kısmını bizim yaptımız söylenebilse bile, bunuda yine dününce yollu işleriz. Hangi kontrolünüz altında ki düşünceyle, kontrol edemediğiniz düşüncelerinizi kontrol edeceksiniz. "Ama, .... " demeden önce bir düşünün.
Size desem ki bir toz parçası düşünebilir mi? Hareketlerini kontrol edebilir mi? Genelde bu sorunun cevabı; “hayırdır. Düşüyor olsa bile hareketlerini kontrol edemez” ‘dir. Rüzgâr nereden esiyorsa o yöne gider. Rüzgâr kesilince bir yere konar yavaşça…
Bize göre bir toz zerreciği ne ise, dünyadan 1 303 000 katı daha büyük olan güneşin yanında insanın yeri bir toz zerreciğinden daha küçüktür. Hal böyle iken bize göre toz zerresi düşünemiyor ve hareketlerini de kontrol edemiyorken. Derin bir tefekkürle düşündüğümüz de güneşin yanında bir atomdan daha küçük olan insan nasıl oluyor da “düşünebiliyor” diyebiliriz. Eğer bunu (düşünebiliyor) diyebiliyorsan. Dönüp dünyanın ve üzerinde yaşayan insanın bu sistemde ki, kâinatta ki yerine bir bak ve sonra yeniden düşün! Düşünebilirsen!
Düşüncelerimizi biz kontrol etmiyorsak bu eylemi kontrol eden ne?
Düşünüyorum öyleyse varım! Acaba gerçetken var mısınız? :)
11 Temmuz 2007